≈ “Temizledim, Kaldırdım, Sildim, İstemediğim Her Şeyi” için yorumlar kapalı
Temizledim.
Cifle parlatılmış gibi, pasparlak günlerim oldu benim. Üstüne, toz bezlerini attım, vileda ile sildim. Çiçekler koydum vazoya. Yapraklarını tek tek temizledim, ölü kalmış, sararmış, rengi atmış yaprakları teker teker çıkardım.
Sonra ellerimi kavuşturdum. Göğüsüme iliştirdim, bir küçük not ekledim. İstemediklerimi yazdım, hepsini gönderdim. Bir daha gelmesinler dedim. Kızgınlığımı da kırgınlığımı da gönderdim. Tek biletle, geri dönüşü almadım, istemedim.
En son birinden nefret ettiğimde on üç yaşındaydım. Sonra kimseden nefret edemedim, zorlasam da hep kendimi kendi yarattığım o dört duvar arası boşlukta buldum.
Şimdi üç beş kişiden nefret etsem iyi ama dağ gibi bulaşıkların karşısında sadece öğrenilmiş çaresizlik yaşıyorum. Dağın ne kadar büyük olduğuyla ilgili değil, ya da iki göğsümün arasındaki parçalar.
En iyi öğrendiğim şey olsa gerek çaresizlik, şu koca yaşıma ne zaman ekledim bilmiyorum. Tam otuz üç sene, evet ben on üç yaşında nefret etmiştim birinden. Şimdi ise öğrendiklerimi uyguluyorum, nasıl çaresiz olunacağını öğrendiğim gibi.
Bir kapı kapanır diğer kapı açılır, pencere aralık kalmıştır, efendime söyleyeyim havalandırma boşluğundan sızarsın gibi türlü türlü sevimli hikayeleri geçeli çok oldu. Bulaşıklar bile daha gerçek, en azından dağ gibi sıfatına layıklar. Ben ise çaresizliğin öğrenilmişine.
Biliyor musun, ne oluyor, nefret edemediğin her an aslında kendinden nefret etmeye başlıyorsun. Keşke on üç olsam, otuz üç beni belki de üç bin kez yere düşürdü, çaresizlikten.
Bir de o kalp kırıklıkları, ah o kalp kırıklıkları.
Allah hepsinin belasını versin, verebiliyorsa, baksana hala bir şey olduğu yok. Yok.
Grabbing a beer with a friend in Kadıköy, waiting for your best friend to move her ass to go out, giving a call to your grandma to let her know that you’re gonna be late, crushing at your friend’s place in Cihangir, getting drunk, writing a short story along Bosphorus.
Or
Tear gas, police, protests, dictator Tayyip, government, unhappy people, very unhappy people, hopeless people, dead people.